Su içsem kilo yapıyor. Su gerçekten kilo yapar mı?
Kilo vermek için günde üç litre su içmek gereklidir. Su içmek gerçekten kilo vermekte etkili mi?
Bu sorularla sürekli olarak karşılaşıyorum. İnsanlarda görsel ve yazılı basında kendini uzman olarak tanıtan (aslında kendi iş yerlerinin reklamını yapmak için yüksek miktarlardaki paraları yayıncılara vererek karşımıza gelen) kişilerden devamlı bu konuda yorumlar duyunca insanların kafası karışıyor. Hatta itiraf etmeliyim zaman zaman benim bile şüpheye düştüğüm durumlar olabiliyor. Mantığıma çok saçma gelen bir konuyu, kendi kendime acaba olabilir mi endişemi rahatlatmak için kitapları karıştırıyorum. Ben de bu konudaki düşüncelerimi en iyi bildiğim yoldan yani yazarak sizlerle paylaşmak istedim.
Su içsem kilo yapıyor. Su gerçekten kilo yapar mı? Sorusunun yanıtı hem evet hem de hayır. Şöyle ki su içsem kilo yapıyor lafı bazı insanlar için doğrudur. Tabii ki su kimseye kilo yapmaz ama bazı kişiler aynı yemeği yediği halde aynı hareketleri yaptığı halde yaşamında hiçbir değişiklik yapmadığı halde kilo alabilir. Bazı insanların bünyesinde hastalık düzeyinde ters çalışan bir takım mekanizmalar (insülin direnci, besin allerjisi, glukoz tolerans bozukluğu, vs) nedeniyle kişi her yıl, hayatında ve yeme sisteminde herhangi bir değişiklik olmadığı halde, bir önceki yıla göre ağırlıklarını yüzde 5-10 arasında artabilir. Tabii olarak ta yüksek kilolarda yüzdelik oran aynı olmasına rağmen kilo miktarı da ona göre daha fazla olacaktır.
Bu hastalık durumlarının bazısı tamamen kiloya endekslidir. Yani vücuttaki yağ kitlesi ağırlığı belli bir miktarın üzerine geçtiğinde vücutta aslında bir hastalık yok iken, yağ dokusunda bazı hormonların yeteri kadar kullanılamamasına bağlı olarak hastalık durumu ortaya çıkar. Bu hormonların bazıları da kendi etki doğası itibari ile yağlanmaya neden olur. Bir başka değişle; kendisi aşırı yağlanma nedeniyle kan seviyesi yükselir bu da yağlanma yapar. Aynı tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan misali bir durum ortaya çıkar. Bu aslında ”su içsem yarıyor” diye yakınanların içine düştüğü durumdan başkası değildir.
Burada yapılması gereken öncelikle mevcut durumun tespiti, varsa bir hastalık durumunun ortaya konması ve vücut yağ kitle oranının belirlenmesidir. Eğer kişide ki mevcut hastalık durumu, kişinin sadece normal yağ kitle ağırlığının üzerine çıkmasına bağlı ise zayıflama tedavisine, hastalık durumunu düzeltecek ilaçları ve kilo verdirici ilaçları kullanarak başlanmalıdır. Örneğin kilolu bir hastada altta yatan başka bir neden olmadan ortaya çıkan ”insülin direnci” durumunda, tedaviye hem insülin direncini kıran ilaçlar (Metformin, Glitazonlar) ve kilo verdirici (Sibutramin) ilaç beraber verilmelidir.
Kilo vermek için günde üç litre su içmek gereklidir. Su içmek gerçekten kilo vermekte etkili mi? Veya su kilo verdirir mi? Kesinlikle kocaman bir ”hayır”… Bu maden suyu, sirkeli su vs içinde geçerli. Bir gram bile kaybetme olasılığınız yoktur. Durmadan su içmenin ve ardından tuvalete gitmenin kesinlikle incelmenize bir katkısı bulunmaz. Hatta dolaşım sisteminde hastalığı olanların, yaygın selüliti olanların ise fazla su içmekten dolayı vücudunda ödem yapabileceğini de vurgulamakta fayda var. Aşırı su içmenin sonunda vücudun atmakta zorlandığı su, bünyede tutularak ödemlere dahi neden olabilir.
O zaman ne kadar su içmeliyiz? sorusunu da yanıtlamak lazım. Aslında cevabı çok basit… su içme isteği duyduğunuz zaman içmeniz yeterlidir. Havanın sıcaklığına göre, vücut metabolizmasının hızına göre, psikolojik duruma veya yeme şeklinize göre bu miktar artabilir veya azalabilir. Kimi insanlar günde iki bardak su içerken, kimilerinin tükettiği su miktarı iki litre olabilir.
Sağlıklı ve güzel olmanın, ciltteki ve vücuttaki nemin korunmasının temel koşulu su içmektir. Ama suyun kilo verdiren adeta sihirli bir içecek olduğunu söylemek kesinlikle yanlıştır. Keşke öyle olsa… düşünsenize her gün üç litre su içerek, düzenli olarak kilo kaybetmek ne güzel olurdu. Aynı şey sirkeli su içinde geçerli. Bir bardak sirkeli suyun içerisine bir kaşık margarin koyun ve bir hafta gözlemleyin. Hiç bir şey olmadığını göreceksiniz.
Özet olarak zaman zaman basın organlarında yarım bir bilgi ile sadece dikkat çekerek insan sağlığı üzerinden para kazanma arzusu olan kişilere inanmamak ve prim yaptırmamak gereklidir. Yalnız bunları söylerken işini layıki ile yapan; sadece kitabın girişini ezberleyerek basında konuşanlardan farklı olarak, kitabın ve bilimin özünü sindirip yorumlayan hekim ve diyetisyen arkadaşlarımı tenzih ederim.
İnsanın yaratılışına ve doğasına aykırı bir şey söylenirse lütfen değer vermeyin ve gönlünüz ne kadar su isterse o kadar su için.
Sağlıkla kalın…
Dr. Bilgin SILAN
