Bütünsel Denge Programı

Bütünsel Denge, kişinin; bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal tam bir iyilik hali veya bütün olması olarak tanımlanır. Diğer canlılarda olduğu gibi insanda, yaşam enerjisi beden bulduğunda;  tüm parçalarıyla ilişki halinde yaşayan, büyüyen ve denge halinde olan kusursuz bir varlıktır.

Canlılar; vücutlarında gerçekleşen her türlü değişikliğe karşı, dengenin korunması için gerekli her şeyi yine kendi içerisinde bulundurur. Bir başka ifade ile yaşamın devamı için gerekli tüm düzenleyici sistemleri bünyesinde barındırarak organizmanın iç ortamını sabit tutarlar. Beden sürekli kemik yoğunluğunu, kan ve hormon değerlerini ölçer ve gerekli besin maddelerini ihtiyaç çerçevesinde bir yerden diğerine taşır. Aynı zamanda vücudundan gereksiz, fazla ve zararlı maddeleri uzaklaştırarak iç çevrenin dengeli bir durumda kalmasını sağlarlar. Bu sayede organizma istikrarlı ve sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdürür.

Örneğin; Solunum sonucunda oluşan karbondioksitin vücut dışına atılması bu bütünsel dengenin bir olayıdır. Vücudun var olan dengesine ulaşmasına ve canlının yaşamını sürdürebilmesine olanak sağlar. Başka bir örnek de; beslenme sonucu alınan fazla glikoz kandaki şeker miktarını arttırır. Bu olay kandaki şeker dengesinin bozulması anlamına gelir. Vücudumuzun düzenleyici sistemleri devreye girerek insülin salgılar ve fazla olan şekerin hücrelerde depolanmasını sağlar. Böylece kan şeker miktarı normal seviyesine gelir, denge sağlanır. Yiyeceklerin hepsi vücut için iyi olmayabilir veya tam anlamıyla sindirilemeyebilir. Besinlerde bulunan kirlilik ve kimyasal maddeler ayrıştırılarak, boşaltıcı sistemler aracılığı ile vücuttan atılır. Sağlıklı gıdaların aşırı alımında da vücutta zararlı yıkım ürünleri ortaya çıkabilir. Örneğin proteinin yıkımı sonucu oluşan amonyak zehirli bir maddedir. Bütünsel denge için vücuttan bu maddenin atılması gerekir. Amonyak çok zehirli olduğu için karaciğerde üreye dönüştürülür ve böbreklerden idrar yolu ile dışarı atılır. Yine denge korunmuş olur.

Başlangıçtaki tanımlamayla kusursuz ve tam olan insanda, bazı nedenlerle yaşam enerjisi bütünlüğünde azalmalar, organizmada bozulmalar meydana gelir. Bunlar şu şekilde sınıflandırılabilir.

– Kromozomlar aracılığı ile aktarılmış olan genetik miras

– Anne rahmine düştüğü andan itibaren yaşamının sonuna kadar karşılaştığı; çevresel, fiziksel, ruhsal, zihinsel etkenler

İnsan, kontrol edemediği değişkenler dışında kendisine ve doğasına aykırı şeyler yaparak da bütünlüğünde bozulmalara neden olur. Diğer canlıların aksine;

Doğal döngülerine saygısızlık yapar. Gece uykusuz kalma, gündüz uykusu (tavsiye edilmedikçe), güneş battıktan sonra aşırı aktivite, yazın soğuğa, kışın sıcağa aşırı maruz kalma, çok sayıda sıcak/soğuk banyo yapma, doğasına uygun olmayan kıyafet, yüzey ve nesnelerle temas gibi…

Aynı zamanda insan diğer canlılardan farklı olarak kendi doğallığına aykırı şeyler de yapar. Doğal ihtiyaçların bastırılması veya aşırı uyarılması, aşırı cinsel aktivite, uygunsuz güç kullanımı, sağlıklı eylemlerin ihmal edilmesi (spor, yürüyüş, vs), kızgınlık, korku, kibir, açgözlülük, nefret, yalan gibi zihinsel; sarhoşluk, sigara kullanma gibi fiziksel ve sosyal davranışlar sergiler.

Duyu organlarının, duyu nesneleri ile sağlıksız birleşimine de neden olurlar. Beş duyu organının aşırı veya az uyarılması veya hiç uyarılmaması, çok parlak nesnelere uzun süre bakmak, yüksek ses ile işitme duyusunu zorlamak, sentetik üretilmiş kokulara maruz kalmak gibi… Bazılarını bilinçli bazılarını ise bilinçsizce yapar. Cep telefonu gibi manyetik, elektronik pek çok cihaz kullanır. Kozmetik veya başka amaçlarla kimyasal madde kullanır hatta tenlerine sürüp, bedenin içine alırlar.

Yanlış beslenme, iklimsel değişiklikler, yaşam biçimi değişiklikleri ve diğer stresler vücut dengesinin bozulmasına, bağışıklık sisteminin ve metabolizmanın zayıflamasına neden olur. Tüm bunların sonucunda; enerjisel dengesizlikler, hücre fonksiyonlarında bozulmalar, dokusal arızalar ve hastalıklar ortaya çıkar. Enerjisel bozulma, bedende görünür hastalık haline gelene kadar bir takım bulgular verir ve bu sürecin her aşamasında vücut kendini korumaya yönelik şeyler yapar. Örneğin; vücudumuz bir enfeksiyon odağı ile karşılaşınca, ısısını yükselterek mikropların üremesini engellemeye ve öldürmeye çalışır. İştahı kapatarak sindirim için harcanacak olan tüm enerjiyi hastalık ile savaşmaya yönlendirir. Enfeksiyon odağının olduğu yerde kan damarlarını genişleterek savunma hücrelerinin bölgeye gelmesini arttırırken aynı zamanda zararlı maddelerinde lenf ve diğer damar sistemi ile oradan uzaklaştırılmasını sağlar.

Bütünsel Denge Programı, hangi sebebe bağlı olursa olsun, insan bedenindeki denge bozukluğunu tespit edip, yeniden kendi doğal dengesine getirmeyi amaçlar. Öncelikle kuantum ölçüm tekniği ile değerlendirme yapan Elektrosomatogram (ESG) ile tüm vücut taraması yapılır. Tespit edilen enerji düzensizlikleri, daha derinlerde bulunan ve vücut dengesi üzerinde olumsuz etki yapan; mikroorganizmalar, ağır metal birikimleri, parazitler, mantar enfeksiyonları gibi durumları ortaya koyar. Aynı zamanda ESG ile bağışıklık sisteminin değerlendirmesi, vitamin, mineral ve enzim eksikliklerinin tespiti yapılarak, gıda intoleransı ve dış etkenlere karşı alerjik reaksiyonlar da belirlenebilir. Laboratuar testleri ile vücudun hormonal ve metabolik  değerlendirmesi sonrasında profesyonel vücut analizi cihazı (BIA) ile tüm beden kompozisyonları, iç organ yağlanması, metabolizma hızı ve biyolojik yaş değerlendirmesi yapılarak, kişi bir bütün olarak değerlendirilir.

Tüm bu değerlendirmelerle fiziksel ve enerji bedendeki sorunlar net olarak ortaya konduktan sonra çözüm için yapılması gerekenler belirlenir. Öncelikle yaşam enerjisinde ki bozukluğa neden olan sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışılır. En temel amaç vücudu toksinlerden arındırmaktır ve altta yatan soruna yönelik özel bir detoks programı uygulanır. Toksinlerden arınmak basit bir kanın temizlenmesi değildir. Vücuda zararlı madde yaratan kaynağı ortadan kaldırmaktır. Bu şekilde vücudun savunma sistemi devreye girerek kişiyi doğal iyileştirici dengesine kavuşturur. Ancak kişi onu bu duruma getiren koşulları değiştirmediği sürece kısa sürede yeniden aynı şeyleri yaşamaya başlayacaktır. Uzman hekim ve diyetisyen tarafından kişiye özel bir program hazırlanır. Yaşam tarzı değişiklikleri öğretilerek ve sağlıklı beslenme koşulları belirlenerek uygulatılır. Yapılan incelemelerden sonra ve bireyin bu yaşam tarzı değişikliğindeki uyumuna göre gerekirse vitamin, mineral, antioksidanlar ve eksilen maddelerin takviyesi yapılır. Bu şekilde kişinin kendi doğal dengesine ve sağlığına kavuşması sağlanır. Enerji akışında bozukluk tespit edilen kişilerde, gerektiğinde kuantum biofeedback, reconnection, vibrasyon terapisi gibi tedaviler uygulanır.

Bütünsel Denge Programı, içerisinde yer alan “Bilinçli Farkındalık Programı” ile olumsuz koşulları olumlu hale çevirerek, her şeyi daha farklı bir şekilde görmemizi sağlar. Sorun olarak görünen şeyler; fırsat ya da şans olarak yeni bir görünüme bürünmüş olarak karşımıza çıkar.

Bütünsel Denge Programı; neyin önemli, neyin önemsiz olduğuna karar vermek; olumlu şeylerin olmasını, olumsuz olanların ise gerçekleşmemesini sağlar. Bir başka ifade ile fiziksel, zihinsel, enerjisel ve sosyal dengenize kavuşarak,  yaşamsal anlamda tam ve sağlıklı bir birey olmanızı hedefler.