Eski hastalarım ve dostlarımdan hemen hemen her gün çok sayıda telefon ve mail alıyorum. Tabii birçoğu sağlıklı yaşam ve beslenme üzerine.. birçoğu da kilo ilgili olarak sürekli diyet yaptıkları halde 100 gram bile veremediklerinden yakınıyorlar. Öncelikle sürekli diyet yapmak diye bir şey yoktur. Sürekli diyet yaptığını düşünen kişi ne yazık ki sadece diyet yaptığını zannediyor. Çünkü diyet belirli bir hedefe belirli bir süre belirlenerek yapılan matematiksel bir şeydir. Yani bir hedef koyarsınız, o hedefe yürümek için bir zaman belirlersiniz, bu süre içerisinde gerekli ne ise yaparsınız ve hedefi yakalarsınız.. Eğer böyle yapmıyorsanız bu diyet değildir. Sağlıklı beslenmek, yediklerine dikkat etmek farklı, diyet yapmak farklı bir şeydir. Bu yüzden öncelikle hayatınızdan diyet kelimesini kaldırın. Ben sağlıklı besleniyorum, sağlıklı yaşıyorum diye söyleyebilirsiniz ama diyet yapıyorum demeyin. Çünkü diyet yapmak bir baskıdır ve bir strestir. Bu stresi üzerinize almayın. Sağlıklı yaşam için kaba bir dikkat yeterlidir aslında… Eğer kilo fazlalığınız varsa küçük bazı ayrıntılara özen göstererek bir miktar kilo da verebilirsiniz. Size uygulaması kolay, hatta küçük bir oyun haline getirip keyifle yapabileceğiniz küçük ipuçları vermek istiyorum.
– Öncelikle iyi bir uyku; yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Metabolizmanın yavaş çalışması öncelikle kendinizi yorgun ve mutsuz hissetmenize neden olur. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.
– Stresi mutlaka yenin.. Stresli bir yaşam erken yaşlanmanıza ve kilo almanıza neden olur. Çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormonlar karın ve sırt bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için ulaşılması kolay sosyal aktivitelerde bulunmalısınız.
– Mutfağınızda değişiklik yapın.. Bu değişiklik için öncelikle buzdolabından başlayın. Donmuş hazır gıdaları ve buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın. Mutfak dolaplarınızdaki yağlı cipsleri, çerezleri, kola ve şekerlemeleri atın. Bu yiyecekleri görmediğiniz sürece aklınıza çok fazla gelmeyecektir. Çocuklarınız istiyorsa onlar istediği zaman sadece o zaman yiyebilecekleri kadar alın. En azından bu kuralı önümüzdeki 30 gün için koyun.
– Mutlaka kahvaltı edin.. eğer yapamıyorsanız kendinize bir sandviç hazırlayın. Simit yada poğaça yemediğiniz için midenizdeki rahatlamayı aynı gün fark edeceksiniz.
– Yavaş yemek yiyin.. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun. Genelleme hiçbir zaman değişmez; hızlı yemek yiyenler, çoğunlukla kiloludur.
– Aşka dair duygularınızı canlı tutun (bu madde sevgili Bilgen’in tavsiyesi ben de şiddetle destekliyorum) Tutku, kiloları eritir. Sevdiğiniz kişi ile korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?
– Egzersiz yapın.. Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de sağlıklı yaşamak mutlaka hareket etmeniz gerektiğini unutmayın. Basit bir yürüyüş ile başlayabilirsiniz. Öncelikle sizi ve hayatınızı zorlamayacak bir 15 dakika ile başlayın. Daha sonra bu süreyi arttırın.
– Meyve yiyin… Yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır. Özellikle kabuğu ile tüketilebilen meyveleri tercih edin.
– Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.
– Asansöre binmeyin.. bunu hep söylerler ama ben de bir kez söyleyeyim. Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün ve çok yorgun olduğunuz zamanlar dışında asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.
– Tuzu kesin… Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.
– Mutlaka sofraya oturun… Yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.
– Dişlerinizi fırçalayın… Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalamayı alışkanlık haline getirirseniz ağzınızda kalan ferahlık duygusuyla bir süre yemek yemek istemezsiniz.
– Susadıkça Su için… Susadıkça su için. Günde en az şu kadar su için demek doğru değildir, ancak susadığınızı hissettiğiniz zaman mutlaka su için.
